Güneş Işınlarının Zararları Ve Korunma Yolları

GüneşiGüneş Işınlarının Zararları Ve Korunma Yolları n neşe verici ve insan psikolojisine iyi gelmesi gibi olumlu etkilerinin yanı sıra dikkatli olunması gereken olumsuz etkileri de bulunmaktadır. UV-A ve UV-B dediğimiz ışınları gibi. Bu ışınların zararları kişiden kişiye de farklılık gösterebilmektedir. Çocuklar, yaşlılar, açık, hassas ve çilli bir tene sahip olanlar, ailesinde cilt kanseri geçmişi olanlar, uzun süre güneş altında bulunmak durumunda olanlar güneşin zararlı ışınlarından daha fazla etkilenecek olan kişilerdir.

Güneş ışınlarından bilinçli olarak faydalanılmasının, kemiklerin güçlenmesi ve D vitamininin sentezlenmesi açısından önemli olduğu bir gerçektir. Ama yazın ya da kışın fark etmez, güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde, direk güneş ışığına maruz kalmak tehlike arz etmektedir. Zaten herhangi bir sebepten dışarıda olunduğu vakitlerde, bu iş, okul, alışveriş ya da gezinti olabilir, güneşten alınması gereken enerji alınmış olacağından, fazlasına gerek kalmayacaktır.

Güneş ışınlarının zararları ve korunma yolları

Ciltte kırışıklık, kuruluk ve lekelenme, elastikiyet kaybı, erken yaşlanma, damarlarda genişleme, bağışıklık sisteminin baskılanması, gözde kornea hasarı, katarakt, daha ciddi boyutlara ulaştığında körlük ve cilt kanseri gibi rahatsızlıklar güneş ışınlarının zararlarına örnek gösterilebilir.

Özellikle yaz aylarında dikkatsiz olunduğunda ciltte yanıklar oluşabilmekte, bu yanıklar sonrası ödem, ağrı ve ciltte soyulma gibi istenmeyen, can sıkıcı durumlar yaşanabilmektedir. Ki bunun sık tekrarlanması durumu, cilt kanserine davetiye çıkaracak en önemli sebeplerden biri sayılabilir.

Yine yaz aylarında uzun süre güneşe maruz kalınması sonucu aşırı terleme olacağından, bu durum kontrol altına alınmadığında, cilt nefes alamaz hale gelir ve gözenekler tıkanır.

Solaryum da cilt için zararlı olan UV ışığını yaydığından kesinlikle tercih edilmemelidir.

Güneşin zararlı ışınlarından korunmak için en öncelikli konu, bu konuda dikkatli ve bilinçli olunması gerektiğidir. Özellikle yukarıda bahsettiğimiz risk grubunda olanlar ekstra çaba göstermelidir. Çocuklar için de ebeveynler dikkatli olmalıdır.

Yazın ve kışın saat 10:00-16:00 arası direk güneş ışığından uzak durulması gereken saat aralıklarıdır. Eğer böyle bir imkan yoksa en azından 11:00-13:00 saatleri arasında kesinlikle güneşe çıkılmamalıdır. Özellikle de yaz aylarında.

Yüksek korumalı ve cilt tipine uygun bir güneş kremi kullanılmalıdır. Hassas cilde sahip olanlar yaz-kış kullanmalı. Güneşe çıkmadan yarım saat önce uygulanmalı, yaz döneminde sık aralıklarla da tazelenmelidir. Kesinlikle nasıl olsa güneş kremi sürdüm mantığıyla saatlerce güneş altında vakit geçirmek gibi bir hataya da düşülmemelidir.

Kaliteli camlara sahip, işportadan alınmamış bir güneş gözlüğü kullanılmalı ve koruyucu şapka takılmalıdır.

Bol su içilmeli ve cildi nemlendirici krem kullanımı ihmal edilmemelidir.

Güneş ışığını fazla emmeyen, rahat ve bol, sık dokunmuş, koyu renkli kumaşlar tercih edilmelidir. Islak ve streç kumaşlar güneş ışığının geçirgenliğini arttıracağından, bu konuda da dikkatli olunmalıdır.

Ayrıca bazı antibiyotik ilaçların ve ağrı kesicilerin güneş hassasiyetini arttırmaları gibi bir yan etkileri olduğundan, kullanımları sırasında bu durumun da göz önünde bulundurulmasının faydası olacaktır.

Bu kurallara riayet edildiğinde, güneş, güzel enerji veren, kendimizi iyi hissetmemizi sağlayan bir doğa harikası olarak kalacak ve bir risk unsuru taşımayacaktır.